Gelidonya Feneri, Anemon, Korsan Koyu, Doğa Yürüyüşü

Gelidonya Feneri • Korsan Koyu • Anemon Dağ Lalesi Zamanı
•••
• Baharı ilk Karşılayan Antalya’nın En Uç Noktasında Bulunan Gelidonya Fenerine Gidiyoruz. 
• Çünkü ! Tam mevsimi olan Anemonların ( Dağ Lalesi ) muhteşem fotoğrafını çekebilecek ve bu dağ lalelerinin onlarca çeşidini görebileceğiz. 
•••
• Yürüyüş : 4 saat, 9 km
• Parkur Zorluğu : Kolay Son 300 Mt. Orta
• Parkur Yolu :  Patika ve Orman Yolu
• İniş Çıkış (m.) : 0255 ↑ • 0255 ↓
•••
Önemli Uyarı ! Kimler Katılabilir ?
• Etkinliğimize; 7 Yaş Altı Çocuklar, Sağlık Sorunları Olanlar, Hamileler ve 65 Yaş Üstü Katılımcılar İçin Uygun Değildir. Anlayışınız İçin Teşekkür Ederiz.
•••
Lütfen Unutmayınız !
• Acil durum için kişisel özel ilaçlarınız
• Yağmurluk (Her ihtimale Karşı) Yoksa Bizden 25 TL Karşılığında Temin Edebilirsiniz.
• Doğa Koşullarına Uygun Ayakkabı, bilekleri saran altı kalın tırtıklı yürüyüş ayakkabılarını tercih ediniz
• Giysileriniz mevsime uygun, rahat hareket edebileceğimiz, terleme yapmayan giysiler olmalıdır.
• Baton varsa getirebilirsiniz.
•••
Gelidonya Feneri (Likya Yolu) kısa parkuru toplam 8 km. uzunlukta olup, Korsan koyundan başlayarak, Gelidonya Feneri’ne çıkılan ve aynı şekilde geri dönülen bir parkurdur. Dağlık bir yarım ada olan Gelidonya, Antalya’nın en güney ucunda yer alır. İrili ufaklı dağları tepeleri olan yarımadanın en yüksek noktası 972 mt. yüksekliğinde Markiz Dağı’dır. Tarihçesi olarak; Gelidonya’nın ilk ismi aslında Kaledonya’dır.  Bir Likya dili olan Kaledonya,  Kırlangıç anlamına gelmektedir. Bölgenin bu ismi alma sebebi ise göçmen kuşlar olan Kırlangıçlar Mısırdan göç ederken bölgede dinlendiklerinden bölgenin adını da Kaledonya günümüzdeki ismiyle Gelidonya olarak almıştır.  Bir  hikayeye göre kırlangıçlar,  gece göç esnasında göremediklerinden  dolayı denize düşüp boğulurlarmış.  Ali Kaptan adlı bir denizci,  Gelidonya’ya ve karşısında bulunan 5 Adalar’a kırlangıçlar görebilsinler diye  fener yerleştirirmiş. Aynı zamanda Gelidonya Burnu Pamfilya denizinin ters akıntıları dolayısıyla gemilerin korkulu rüyası olduğu söylenir. Gelidonya yakını ve açıkları bir çok geminin mezar olarak su altı arkeologları tarafından araştırılır. Günümüzde ise Gelidonya Fenerinin, Türkiye kıyılarının en yükseğine konumlandığı söylenen inşaatı, 1934 yılında başlanıp 1936 yılında bitmiştir. İlk zamanlarda gaz yağı ile çalışırken şimdilerde güneş enerjisiyle çalışmaktadır. Neredeyse 80 yıldır Gelidonya burnu, Taşlık burnu, ve Kırlangıç burnu adı verilen alanlara hizmet vermektedir. Karşısında bulunan Beşadalar veya Şıldanlar olarak bilinen bu adaların isimleri Meşe Adası, Devecitaşı Adası, Ateş Adası, Sulada’dır.  Devecitaşının ilerisinde bulunan ufak adanın adı ise bilinmemektedir.